Merhaba değerli okurlar,
Bugünkü makalemi "duygusallık" üzerine yazmaya karar vermemin sebebi, geçtiğimiz günlerde sevgili Ferdi Tayfur’un hayata veda etmesi oldu. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun. Çok büyük bir sanatçıydı ve benim de gönlümde ayrı bir yeri vardı. Onun vefat haberini aldığımda boğazım düğümlendi. Söylediği şarkılar, her biri insanlığa mesaj niteliği taşıyan, ince bir ruhun ürünleriydi. Ferdi Tayfur gibi bir sanatçı olmak eğitimle açıklanabilecek bir durum değil; bu, Allah’ın bir lütfu.
Duygusal insanlar, genelde Allah korkusu taşıyan, merhametli kişilerdir. Kolay kolay kimseye, hatta hiçbir canlıya zarar vermezler. Hak yemezler, ağlayanla ağlar, gülenle gülerler. Kendi aç kalır ama başkasını doyururlar. Zaten sanatçıların, şairlerin çoğu da bu duygusal yapıya sahip kişilerden çıkar. Duygusallık, insani bir meziyet ve güzel bir karakter özelliğidir.
Bilim insanlarına göre, duygusal insanların ömrü genelde kısa oluyor. Çünkü dünyanın yükünü kendi omuzlarında taşırlar. Bu tür insanlar çok çabuk etkilenir, kolayca gözyaşı döker ve kimseyi kırmazlar. Duygusal bir insandan harika bir dost ve arkadaş olur. Ancak bu insanları korumamız gerekiyor; çünkü onlar sömürülmeye açık bireylerdir.
Bu satırları yazarken ben de oldukça duygusallaştım. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Hoşça kalın
Facebook Yorum
Yorum Yazın